Sınavlar bitti sıra tercihlerde

Üniversite sınav maratonunda nihayet sona gelindi. Dün yapılan AYT’de Matematik ve Türkçe’nin yanı sıra Tarih ve Coğrafya da ayırt edici olabilir.

Belli puan aralıklarında yığılmalar bu yıl da söz konusu. Bu yüzden tercih sıralaması çok daha önem kazanacaktır.

Sınav giren ve 0.5 neti olan herkese, kontenjanlar dolmayacağı için üniversiteli olma şansı doğabilir. Yeter ki ne istediğinize bir an önce karar verin.

Puanınıza göre değil, ilgi, yetenek, beceri ve özellikle de hayallerinize göre bölüm seçin!..

Zor ve bir kadar da yıpratıcı bir yarıştı, hiç sonu gelmeyecek gibi sanılıyordu ve işte bitti. Tüm adaylara, özellikle de ailelerine büyük geçmiş olsun.

Şimdi tatil zamanı. Tercihlere kadar keyifli tatiller. İyi dinlenmelisiniz ki, sınavlar kadar olmasa da daha karmaşık ve çok daha yorucu olan tercih ve kayıt sürecinde pes etmeyip ayakta kalasınız…

Sayılar azalıyor!

AYT’ye başvuran sayısı bu yıl, önceki yıla 589 bin 403 kişi azaldı. YKS’ye başvuran adayların 1 milyon 404 bin 156’sı sınava ilk kez başvuru yaparken, 798 bin 409 adayın ikinci başvurusu, 442 bin 64 adayın üçüncü başvurusu, 219 bin 390 adayın dördüncü başvurusu. 172 bin 926 aday ise beş ve daha fazla sayıda başvuru yapmış durumda.

Bunlardan yüz binlercesinin üniversite öğrencisi ya da mezunu olduğunu, altını çizerek hatırlatmak isteriz.

Kazanamayanlar kadar, kazananların da mutsuz olduğu bir sistem söz konusu. Bu yüzden kazanmış olmak için değil okumak için arayış içerisine girin!..

Tercihler?

Sınav kaygısının bitmesiyle birlikte yeni bir süreç başlıyor. Ve bu yeni süreç, en az sınavlar kadar önemli!

Neden mi?.. Üniversite öğrenimi, gelecek için en önemli kavşaklardan biri. Doğru karar verip, doğru yöne sapmadığınız takdirde, tüm emeklerinizin boşa gitmesi bir yana, yeni sıkıntılarla karşılaşmanız ve hayatınızın altüst olması işten bile değil!

Gelecek için aranan en önemli kriterlerden biri başarı ise bir diğeri de mutluluktur. Ve her ikisinin yolu da seçeceğiniz meslekten geçiyor.

İşte bu noktada, yani tercih aşamasında önemli olan üniversite mi yoksa meslek mi? Üniversite elbette önemli ama biri dört, beş yıllık bir süreç, diğeri yani meslek, bir ömür boyu taşıyacağınız bir etikettir.

İlle de şu üniversiteden mezun olayım diye tüm bölümleri yazmak yerine, aradığınız meslek hangi üniversitelerde ise oralara yönelmek çok daha doğru bir tercih olacaktır.

Biraz daha açarsak, eğer bilgisayar mühendisi olmak istiyorsanız, sadece tek üniversiteye yönelmek yerine daha çok üniversiteye yönelmek, sizi hedefinize ulaştıracaktır.

Bazı adaylar, ille de Boğaziçi, İTÜ ya da ODTÜ mezunu olacağım diye neredeyse tüm bölümleri yazıyorlar ve çoğu da en çok istediği bölümden farklı alana giriyor. Oysa o puanla, bir başka üniversitede, en çok istediği bölüme rahatlıkla girebilirlerdi!

Yaptıkları işin hatalı olduğunu anladıklarında ise iş, işten çoktan geçmiş oluyor!..

Geleceğiniz için en büyük yatırım, doğru seçeceğiniz bir meslektir!..

Sınavlardan sonra, çok büyük yorgunluklar yaşandığı için tercihler konusunda, gerekli hassasiyet gösterilmiyor, yeterli zaman ayrılmıyor. Böylesine önemli bir karar, genelde tercihlerin son gününe bırakılıyor ve anlık kararlar veriliyor.

Ne olur siz onlardan olmayın!.. Bugüne kadar hâlâ bu konuda bir karar vermediyseniz, artık bu işi ciddiye alın ve tüm zamanınızı bu işe ayırın.

Sonuçlar açıklanıncaya kadar tercih etmeyi düşündüğünüz üniversiteleri, kentleri gezin, seçeceğiniz mesleklerle ilgili tüm ayrıntıları inceleyin ve en önemlisi de kararınızı son dakikaya bırakmayın.

İşsizlik sıralamasının en tepesinde, üniversite mezunları var. İşte bu nedenle severek çalışacağınız, bu benim mesleğim diye gururlanacağınız bir bölüme yönelin ki, işsiz kalmayasınız.

Niye mi? Evet, milyonlarca üniversite mezunu işsiz ama mesleğine aşık olan ve bu konuda kendini donatanı ara ki bulasınız!

Özetin özeti: Gelecek sizin geleceğiniz. Bu yüzden, başkalarının istediği ya da piyasanın dayattığı üniversite ya da mesleği seçmek yerine, yüreğinizin sesine kulak verin!